Bir Ocak İki Bin Dokuz
Tarih bir ocaktı ikibin dokuz
Benim için sanki durmuştu zaman
Soğuk bir kış günü saat on otuz
Koca bir çınarın devrildiği an
Bir bedene bir can verilmiş yoktan
Emanet alınmış yaradan haktan
Azrail kapıya dayanmış çoktan
Söyler göç zamanı geldi dünyadan
Bir anda bir ömür nasılda bitti
Hani o ruh o can nereye gitti
Ne bir ateş yandı ne duman tüttü
Koskoca bir vücut oluyor viran
Sanki yaşamadı sanki gelmedi
Hiçmi ağlamadı hiçmi gülmedi
Bakıyor yüzüme sanki ölmedi
Sadece değişti İlâhi mekan
O bir anne idi hem de vefakar
Ne çileler gördü neler cefakar
Hamd etti rabbine sonuna kadar
Kalbinde doluydu sonsuz bir iman
Biliyordu bir gün göçeceğini
Ecelin şerbeti içeceğini
Kuşlar gibi çabuk uçacağını
Arkamdan ağlaman diyordu her an
Sensiz boşluktayım ama ne çare
Yokluğun içimde kapanmaz yare
Al beni de götür gittiğin yere
Yerin cennet olsun ey yüce ANAM
01.02.2009